Genel ve Diş ile ilgili Sorular
1Diş taşlarını temizletmek zararlı mı?
Tabiki zararlı değildir. Hatta bu işlemi temel alan anabilim dalı dahi vardır. Diş taşları bütün dişeti hastalıklarının etken faktörüdür. Nihai itibarı ile ağızdan bilinçli ve ehil ellerce uzaklaştırılması gerekir. Ancak ''nasılsa diş hekimim temizler'' mantığı ile ağız hijyen uygulamalarından uzak durmak her işlemden sonra diştaşı birikimine çanak tutar. Önemli olan diş taşlarını temizletmek değil, dişleri temiz tutmaktır. Çünkü diş taşı temizliği kozmetik bir iş değil, bir tedavi biçimidir.
2Hangi diş macununu kullanmalıyım? En iyisi hangisidir?
Diş macunu konusunda bir hekimin herhangi bir markaya angajmanı etik olmayacaktır. Zaten önemli olanda hangi macunla temizlik yaptığınız değil, mekanik temizlik prosedürlerini ne ölçüde yerine getirdiğinizdir. Hekimiminizin size marka önermemesi size bir şey kaybettirmeyecektir. Bilinen herhangi bir macun işinizi görecektir. Zira su ile yapılan fırçalamalar bile önemli ölçüde yeterlilik gösterebilir.
3Ağız kokusunun nedenleri nelerdir?
Ağız kokusunun sebebi ölü bakterilerin atık maddesi olan ve volatile sülfür adı verilen bir gazdır. Nefeste oluşan kötü koku büyük oranda ağız içi kaynaklıdır. Ağız içi bir enfeksiyon, ilerlemiş bir dişeti hastalığı ya da sadece ağız içinde birkaç saatten fazla kalmış gıda artıklarına yerleşen bakteriler kokuya sebep olurlar. Kokuya sebep olan diğer sistemik problemler ise: Tonsilit, akciğer iltihabı, sinüzit, şeker hastalığı (aseton kokusu), mide bağırsak hastalıkları, böbrek yetmezliği (balıksı koku), karaciğer ve metabolizma bozukluklarıdır. Ağız kokusunun öncelikle sebebi teşhis edilmeli ve buna göre tedavisi yapılmalıdır. Ağız içi kaynaklı kokularda yapılması gerekenler ise Tüm çürükler tedavi edilir. Diş eti hastalığı tedavi edilir. Cepler ve diş taşları elimine edilir Gömülü ve yarı gömülü 20 yaş dişleri çekilir
4Diş tedavilerinde bulaşıcı hastalık (Hepatit B,Hepatit C,HIV vb.) riski var mıdır?
Dünyada en çok görülen enfeksiyon hastalıklarından biri olan Hepatit B, bütün dünyadaki önde gelen dokuzuncu ölüm nedenidir ve dünyada 2 milyardan fazla insanın hepatit B virüsü ile enfekte olduğu bilinmektedir,
Hepatit C ,virüslerle bulaşan hepatitler arasında kan yolu ile en sık bulaşan tiptir,
HİV virüsünde, tüm bulaşmaların %10-15’i kan yolu ile olmaktadır, Bulaşıcı enfeksiyon ajanlarının taşınmasındaki en büyük rollerden biri de diş hekimliğinde kullanılan STERİL EDİLMEMİŞ diş hekimliği malzeme ve aletlere aittir.
Merkezimizde Dünya Sağlık Örgütü (WHO)'nün belirlediği standartlarında kullanılan ekipmanlar ve Sağlık Bakanlığının denetim ve gözetiminde kurulan sterilazyon birimi ile bu risk sıfıra indirilmiştir.
İmplant ile ilgili Sorular
1İmplant uygulaması nasıl yapılmaktadır?
mplant uygulaması genellikle iki aşamada gerçekleştirilir. Daha ileri cerrahi uygulama gerektirmeyen, standart bir implant uygulaması için ilk aşamada implant yerleştirilecek bölgeye lokal anestezi yapılarak bölgenin anestezisi sağlandıktan sonra dişeti dikkatlice kaldırılır. Daha önceden belirlenmiş olan kemik kalınlığı ve yüksekliğine uygun olarak implant için kemikte yer hazırlanarak yerleştirilir. İmplant uygulamasının ikinci aşamasında, implantın kemik ile bütünleşmesi için kemiğin durumuna ve uygulanan çeneye göre belli bir süre beklendikten sonra üzeri kapalı olan implantın üzeri açılarak dişi taklit eden kısım yerleştirilir ve protez işlemlerine başlanır.
2Kimlere implant uygulanabilir?
Genel sağlık durumu iyi olan, sağlıklı dişetleri ve çene kemiğinde implantları destekleyebilecek oranda kemik bulunan, iyi ağız bakımı yapan bireyler implant tedavisinde yüksek başarı oranına sahiptir. Bazı durumlarda kemiğin miktarı implant yerleşimi için yeterli olmaz. Eğer kemik kaybı fazla ise, ileri teknikler uygulanarak implant yerleştirilmesi için uygun alt yapı sağlanarak implantlar yerleştirilebilir.
3İmplantların uzun ömürlü olabilmesi nelere bağlıdır?
İmplantlar da, dişler gibi dişeti ve kemik ile ilişkidedir ve bu yapılarda oluşabilecek rahatsızlıklar implantları etkileyebilmektedir. İyi bir ağız bakımı yapılamadığında, implantların çevresindeki dişeti iltihaplanarak doğal dişe benzer şekilde dişeti hastalıklarının oluşmasına ve implantların kaybedilmesine varan sorunlara neden olabilir. Doğal dişlere olduğu gibi, implantların çevresine de doğru bir ağız bakımı uygulayıp, rutin kontrollere gittiğinizde; implantlarınızı uzun bir süre sağlıklı bir şekilde kullanabilirsiniz.
4İmplant operasyonu sırasında ağrı duyar mıyım?
Ağrısız bir müdahale için, diş çekimi esnasında kullandığımız lokal anestezi yeterlidir. Bazı tıbbi gereklilikler ve bazen de hastanın isteği doğrultusunda, bilinçli sedasyon ya da genel anestezi gerekebilir. Operasyon sonrasını rahat geçirmeniz için vereceğimiz ağrı kesici yeterli olmaktadır. Hastalarımızın çoğu diş çekiminde duyulandan daha az bir rahatsızlıktan bahsetmektedir. Tedavileriniz bittikten sonra ağzınızdaki implantların varlığını bile hissetmeyeceksiniz.
5İmplant hangi maddeden yapılır?
İmplant titanyum veya alaşımlarından üretilir. Ağız sıvılarından etkilenmez ve ağız içerisinde oluşacak kuvvetlere dayanacak şekilde planlanmıştır. Bazı özel maddelerle kaplanan titanyumun doku dostu özelliği arttırılmış ve iyileşme süresi kısaltılmıştır.
6İmplantların vücut tarafından reddedilme riski var mıdır?
Yüzey özellikleri konusunda yapılan araştırmalar, titanyumun doku dostu olduğunu göstermiştir. Bu nedenle, implant üretiminde uzun süredir titanyum kullanılmaktadır. İmplantın vücut tarafından reddedilmesi, yani doku reddi oluşması söz konusu değildir. Fakat, iyileşme döneminde gelişen enfeksiyonlar ve hastalar tarafindan ağız hijyenine dikkat edilmemesi, fazla alkol ve sigara tüketimi gibi etkenler; implantın kemik ile birleşmesini engelleyebilir. Buna bağlı olarak implant kaybedilebilir. Düzenli diş hekimi kontrolleri ve iyi bir ağız hijyeni sayesinde implantlarınızın ömrünü uzatabilirsiniz.
Diş Eti ile ilgili Sorular
1Dişeti hastalıklarının nedenlerini biliyor musunuz?
Yetersiz ağız bakımı ve buna bağlı olarak dişlerde biriken mikrobiyal plak başlıca etkendir. Genetik faktörler, sistemik hastalıklar ve sigara kullanımının da, hastalığın başlaması veya ilerlemesinde etkili olduğu bilinmektedir.
2Dişetlerinizin kanamasından ve nefesinizdeki kötü kokudan mı şikayetçisiniz?
Dişlerinizi fırçalarken, bir şey ısırdığınızda veya kendiliğinden dişetlerinizde kanama olması ve nefeste kötü koku şikayeti; dişeti iltihabının en sık görülen belirtilerindendir. Hastalığın en hafif formu olan gingivitiste, dişetleri şiş ve kırmızıdır. Kolayca kanamaktadır. Nedeni genellikle ağız bakımının yetersizliğidir. Hasta çoğunlukla hiç rahatsızlık hissetmemektedir. Bu durum hastalığın ilerlemesini kolaylaştırmaktadır. Hastalık tedavi edilmediğinde, dişlerin çevresindeki kemiğin erimesiyle diş kayıplarına neden olabilmektedir. Bu belirtileri yaşadığınızı düşünüyorsanız; vakit geçirmeden diş hekimine başvurunuz.
3Dişleriniz mi sallanıyor?
Hastalığın en hafif formu olan gingivitis tedavi edilmediğinde dişi çevreleyen diğer dokuları da etkileyerek periodontitise dönüşebilir. Dişler üzerindeki plak yayılarak dişetinin altına doğru ilerler. Plak içerisindeki bakteriler çeşitli toksinler üretir. Bu toksinler, vücudun kronik iltihapsal yanıtını uyararak dişe destek olan dokuların ve kemiğin yıkımına neden olurlar. İltihaplanan dişeti dişten ayrılır ve cep şeklini alır. Hastalık çoğunlukla yavaş ilerler. Hastalık ilerledikçe cep derinleşerek kemik kaybı artar. Diş, desteğini kaybettiğinden sallanmaya başlar ve sonunda dişler kaybedilir. Dişlerinizde sallanma hissediyorsanız en kısa zamanda diş hekimine başvurunuz.
4Dişetlerinizde çekilme mi var?
Dişetlerindeki çekilme iltihaba bağlı kemik kaybı nedeniyle olabildiği gibi; kemik kaybı olmaksızın yanlış fırçalama ve kötü alışkanlıklar da, dişetinin çekilmesine ve kök yüzeyinin açığa çıkmasına neden olabilirler. Çekilmeler hassasiyet, kök çürükleri ve estetik sorunlara yol açabilmektedir. Etken belirlendikten sonra diş hekimi gerekli tedavi konusunda sizi bilgilendirecektir.